Okul Öncesi ve Okul Döneminde Beslenme Nasıl Olmalı?

ayın-yazısı-

Sağlıklı, mutlu, yaşam dolu enerjik bir gelecek aslında çok da uzakta değil şuan ellerimizde büyüyor.

Hızla büyümekte olan çocuklarımızın sağlıklı yetişkin bireyler olabilmesi, anne karnından başlayarak sağlıklı bir ortamda büyümelerine bağlıdır.

Oyun çağı ve okul öncesi dönem çocuklar için fizyolojik, psikolojik ve sosyal gelişimin hızlı olduğu, yaşam boyu devam edebilecek davranışların büyük ölçüde oluştuğu, bilgi almaya ve alışkanlık kazanmaya en uygun oldukları dönemdir. Bu gruba sağlıklı beslenme ve yaşam biçimi alışkanlığının kazandırılması ve bilincinin yerleştirilmesi, çocukluk döneminde veya ayın-yazısı- yaşam döneminde, şişmanlık, zayıflık, bodurluk, iştahsızlık, diş çürükleri, şeker hastalığı (diyabet) ve hipertansiyon gibi sağlık sorunlarının önlenmesi açısından atılacak adımlar için temeldir.

Bu sebeple çocukların öğün ve ara öğün düzenine, yemek seçimlerine, çeşidine ve miktarına oldukça önem verilmeli, enerji ve besin öğesi gereksinimlerinin yeterli ve dengeli bir şekilde karşılandığından emin olunmalıdır.

Küçük çocukların mide kapasitesi küçük olduğundan günde beş veya altı öğün yemeye gereksinim duyar. Bunun için öğünlerde hacmi küçük, enerji ve besin yoğunluğu daha fazla olan yiyecekler tercih edilmelidir.

Çocuğun beslenmesine yönelik yapılması istenen davranışları aile kendisi yaparak veya onunla birlikte yaparak çocuğa örnek olunmalıdır.

Çocuklar tok olduklarını hissettikleri zaman ısrar edilmemeli, doyduklarını hissettikleri zaman yemek yemeye son verilmelidir. Bu davranış çocuğun ileriki döneminde açlık ve tokluk durumunu algılayıp yediklerini doğru kontrol edebilmesinde çok önemlidir.

Çocuğun dikkatini dağıtacak durumlar (televizyon, tablet, bilgisayar, telefon vb. kullanımı) azaltılmalıdır.

Ailece sofrada yemek yemeğe özen gösterilmelidir.

Besleyici ara öğünler tüketimi teşvik edilerek çocuğun atıştırmalardan uzak durması ve fazla ağırlık kazanması engellenmiş olur. Ara öğünlerde simit, peynir, süt, ayran, küçük peynirli sandviçler, meyve, sebze evde yapılan kurabiye, kek, kuru yemiş, kuru meyve gibi besinler cips, çikolata, hazır kekler, bisküvi yerine tercih edilmelidir.

Çocuğun alerjisi yoksa 1 yaşından sonra güçlü bir bağışıklık sistemi için arı sütü, bal ve poleni; hastalıklara karşı korumada keçiboynuzu özü; doğal antibiyotik olarak ise propolisi tercih edebilirsiniz.

İştahsız çocukta yemek miktarını yaşı ile belirleyerek, her yemekten yaşı kadar kaşık tüketmesi hedeflenmelidir.

Çocukların yemek istemediği veya zorlandığı durumlarda onların ilgisini çekecek tabaklar hazırlanabilir.

Yemekler ceza veya ödül olarak gösterilmemelidir. ‘Yemeğini yersen oyun oynarız!’ yerine ‘Yemeğimizi yedikten sonra oyun oynayalım.’ şeklinde yaklaşılmalıdır.

Çocuklara hiçbir besin yasaklanmamalı, ancak zararları çocuğa anlatılmalı, çok yağlı ve şekerli besinleri tüketmeleri sınırlandırılmalıdır.

Çocuklara küçük yaşlarda fiziksel aktivite alışkanlığı kazandırılmalıdır.

İştahsız çocuklarda fiziksel aktivite ve açık havada zaman geçirmede çocuğun iştahın artmasına yardımcı olabilir.

Açık havada vakit geçirerek ve oynayarak çocukların sağlıklı kemik ve diş gelişimi için yeterli D vitamini alması sağlanmalıdır.

Ve son olarak unutmayalım ki onlar senin, benim, ötekinin değil hepimizin, geleceğimizin çocuklarıdır. Hepsi özel, hepsi çok değerlidir.

DİYETİSYEN MERVE SÖNMEZ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir